AVUKATLAR ESENYURT’TAKİ SİLAHLI SALDIRI GÖRÜNTÜLERİNİ DEĞERLENDİRDİ
-Avukat Epözdemir: Taraflar o kadar tasarladılar ve olay yerine geldiler.
-Avukat Tırtır: Burada haksız tahrik indirimi uygulanamaz
Mikail BIYIKLI-Mehmet CANBULAT/ İSTANBUL,- ESENYURT’ta inhisar bayiine düzenlenen ve 2 kişinin hayatını kaybettiği, 1 kişinin yaralandığı silahlı saldırının ülke gündemine oturan görüntülerini avukatlar yorumladı. Avukat Rezan Epözdemir, hareket üzerinde ceza hukuku anlamında ortak hakimiyetin varlığına dikkat çekerek, “Yani taraflar bunu tasarladı ve olay yerine o şekilde geldi. planlayın, tasarlayın ve ilmek ilmek yapın ve dördü de eylem üzerinde ortak hakimiyet sağlar.”
Avukat Mustafa Tırtır ise olayın son derece zalimce ve son derece ölçülü bir şekilde yürütüldüğünü belirterek, “İlk haksız fiilin burada sanıklar tarafından yapıldığını söylemek mümkündür. Mağdurun ‘Elini tut’ eyleminin haksız bir eylem olduğunu söylemek mümkün değildir, bu nedenle ilk haksız fiilin sanıklar tarafından işlendiğini söylemek mümkün değildir. şüpheliler tarafından. Haksız tahrik indiriminin burada uygulanması mümkün değil” dedi.
Esenyurt’ta geçtiğimiz Cuma günü Güzelyurt Mahallesi Mehmet Akif Ersoy Caddesi üzerinde bulunan tekel bayiine düzenlenen silahlı baskında 20 yaşındaki Batuhan Bayındır ile 24 yaşındaki Yunus Emre Erzen hayatını kaybetti. 21 yaşındaki Yusuf Erzen yaralandı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekiplerince başlatılan soruşturma kapsamında saldırıyı gerçekleştiren zanlılar Murat Özer, Servet Özer, Tarık Özer ve Azat Özer yakalanarak gözaltına alındı. Şüphelilerin işlemleri devam ediyor. Ülke gündeminde geniş yer tutan silahlı saldırıya ilişkin görüntüleri ceza avukatları yorumladı. Görüntüler zalimane olarak değerlendirilirken, kabahatlere caydırıcı cezalar verilmesi gerektiği vurgulandı. Bireysel silahlanma konusunda gerekli adımların atılması ve silahlanmanın önlenmesi gerektiğini belirten avukatlar, ruhsatsız silah bulundurma suçunda alt sınırın 3 yıl olması gerektiğine dikkat çekti.
“PLANLI TASARLANMIŞ BİR CİNAYET VAR”
Olayı pahalıya mal eden Avukat Rezan Epözdemir, “Görüntüleri tabi ki hepimiz izledik. Türkiye’de kamuoyu da çok rahatsız oldu. Kamu vicdanı da rahatsız oldu. Görüntüler çok vahim. sahnede bir tekelcide teknik olarak taraflar arasında bir rekabet vardı burada doğal olan ne ceza hukuku anlamında eylem üzerinde ortak bir hakimiyet var yani taraflar bunu tasarlamış ve olay yerine o kadar gelmiş Planlı, planlı bir şekilde, tüm seviyeleri bilinerek işlenmiş bir cinayet vardır ve dördü de eylem üzerinde ortak hakimiyet sağlar. 82 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendine göre ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren bir suçtur.Dolayısıyla inhisarın sahibi olan mağdur için 4 ağırlaştırılmış müebbet mahkumu gönüllü olarak yargılanacaktır. satıcı. Olayla ilgisi olmayan diğer 2 kişi açısından ise sadece katil veya o eylem üzerinde ortak bir hakimiyet varsa, uzlaşı varsa, irade varsa diğer failler oradan yargılanacak. Merakla beklenen soruşturma mahkum olarak gidecek. Ek tutukluluk kararı verildi, tutuklama tedbiri buraya gelecek ve duruşma tutukluluk olarak devam edecek. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ağırlaştırılmış müebbet hapisle yargı süreci tamamlanacak. Ağırlaştırılmış müebbet hapis bizim için hukukumuzda en ağır cezadır. Dikkat çekmek istediğim bir diğer sorun da silah taşıma sorunu. Örneğin ben bir hukukçu olarak bireysel silahlanmaya karşıyım. Yani mevzuatımızda bazı meslek grupları, hakimler, hakimler, kuyumcular, müteahhitler ciro ve çalışan sayısına göre istihdam edilebilmektedir. Ayrıca bu ruhsatlar valiliklerce verilen can güvenliği nedeniyle verilebilmekte; bu baktığınız zaman çok kötü kullanılmış. Bu kişisel silahlanmaya karşıyım” dedi.
“BURADA HAKSIZ SÜRÜŞ AZALTIMI UYGULAMAK MÜMKÜN DEĞİL” Avukat Mustafa Tırtır, “Şimdi açıkçası manzaralara baktığımızda gerçekten tüyler ürpertici bir olay. Yaklaşık 4 kişi ellerinde silahlarla bir iş yerine geliyor ve tartışma devam ediyor. sözle başlar.Daha sonra bu fiziki bir tartışmaya dönüşür.Ardından silahlar ne yazık ki konuşur.Önce burada haksız tahrik konusu gündeme gelecek.Haksız tahrikin varlığı veya yokluğu hem hukuken hem de hukuken tartışılacaktır. Savunmanın ve müdahilin hukuki savunma gibi bazı sorumluluk hallerinin de değerlendirilebilmesi oldukça olağandır.Ancak hukuki savunmanın varlığının söz konusu olduğu davalarda çok mutattır. Haksız tahrik olup olmadığına mahkeme karar verecek.Görüntülere baktığımızda burada ilk haksızlığı oradakilerin yaptığı çok açık.Şimdi önce elini omzuna koyuyor. elini omzundan çekme hareketi. Haksız bir davranış. tarif edilemez. Ancak bunun üzerine şahıslardan biri kurbanı alıp sırtındaki şeye yaslanarak oradan aldığı bir şişeyi kafasına kırar. Bunu görsellerden anlayabiliriz. Burada ilk haksız fiilin sanıklar tarafından işlendiğini söylemek mümkündür. O ana kadar mağdurun ‘elini çek’ hareketinin haksız bir davranış olduğunu söylemek mümkün değil. İlk haksız fiilin sanıklar tarafından işlendiğini söylemek mümkündür. Burada haksız tahrik indirimi uygulanması mümkün değil” dedi.
“SON DERECE ÇILGIN VE SON DERECE HAVALI”
Sanıkların öldürme kastıyla hareket ettiğini ifade eden avukat Tırtır, “Artık âdet haline geldi ki, bunu açıkça söylemek mümkün değil. Bu planlı bir eylem mi? Bu tam olarak anlaşılmadı, konuşulur mu oldu? yoksa şahıslar öldürme kastıyla mı geldiler bunu açık ve net söylemek mümkün ama bir iş yerinin tezgâh arkası herkesin geçebileceği bir yer değildir bu yüzden saldırı olarak değerlendirilebilir tabi ki bu adli makamlar tarafından daha uygun görülecektir.Şu anda mağdur olan kişi 2 kişi tarafından ilk etapta etkisiz hale getirilmektedir.Yine kafasına vurularak etkisiz hale getirilmeye çalışılmaktadır. cam şişe veya diğer sert cisimlerle devam eder, kişi yeterince köşeye sıkıştırılırken bir yandan da kişi elindeki silahla yani tecavüz ihtimali söz konusu olmayınca kişiyi öldürür. Oradaki kurbandan sonra diğer tarafa gidiyor, diğer taraftaki gençlerden birini öldürüyor, diğerini yaralıyor. Daha da kötüsü, bu taraftaki, yani kasadaki diğer kurban, rastgele bir hareket veya saldırgan bir hareket yapmamasına rağmen, çıkarken bir mermi daha ateşlemiş görünüyor. Bu son derece üzücü. Bu da zanlıların öldürme kastıyla hareket ettiklerini göstermektedir. Olay son derece acımasız ve son derece ölçülü bir şekilde gerçekleştirilir. Üstelik son derece ciddi bir olay. Yani bireyler hiç tereddüt etmez, mağdurları öldürürler. Daha da önemlisi sanıklar orada 2 kişiyi öldürüp üçüncü kişiyi ağır yaralamalarına rağmen acımasızca planlı ve aynı zamanda ölçülü bir şekilde gittikleri için burada yargılamayı yapan mahkeme bu kişilerin niyetini gösteriyor. , iş yeri içindeki yerlere de ateş açtılar. Zira mahkeme hakimi, yargılamayı yapacak olan ağır ceza mahkemesi, şahıslar lehine olan kararları hiçbir şekilde uygulamamalıdır” dedi.